Rubai, Fars edebiyatında doğmuş, Türk edebiyatında da önemli bir yere sahip olan, kendine özgü kuralları olan bir nazım biçimidir. Temel özellikleri şunlardır:
Dört Mısralı Olması: Rubai, yalnızca dört dizeden oluşan bir şiirdir. Bu dört dize, anlam bütünlüğü içinde olmalıdır.
Aruz Ölçüsüyle Yazılması: Rubai, aruz vezninin belirli kalıplarıyla yazılır. En sık kullanılan kalıpları "Mef'ûlü Mefâ'îlü Mefâ'îlü Fe'ûlün" ve "Müstef'ilün Müstef'ilün Müstef'ilün Müstef'ilün" şeklindedir. (Aruz Ölçüsü)
Kafiye Şeması: Rubainin kafiye şeması genellikle "aaxa" şeklindedir. Yani, birinci, ikinci ve dördüncü mısralar kendi aralarında kafiyelidir. Üçüncü mısra serbesttir.
Konu: Rubai, genellikle felsefi, tasavvufi, aşk, ölüm, hayatın anlamı gibi derin konuları ele alır. Şairler, rubai aracılığıyla düşüncelerini yoğun ve özlü bir şekilde ifade ederler. (Tasavvuf)
Anlam Yoğunluğu: Rubai, kısa bir nazım biçimi olmasına rağmen, derin anlamlar içerir. Dört dizede, hayatın özüne dair önemli mesajlar verilebilir.
Mahlas Kullanılmaması: Rubai'de şairler genellikle mahlas kullanmazlar. (Mahlas)
Özlü Anlatım: Rubai, özlü ve etkili bir anlatıma sahiptir. Şair, az sözle çok şey anlatmayı hedefler.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page